Çektiğin bunca sıkıntıya, çileye rağmen,
Allah vatana ve millete zeval vermesin diye dua edersin.
x x
Sabahın köründe tarlaya çalışmaya gidersin.
Akşam eve gelip,bir tas tarhana çorbası içersin.
Yorulup da akşam nasıl yattığını bilmeden,
Ertesi günü yeniden doğmuş gibi çalışmaya gidersin.
x x
Küçük yaştan beri durmadan çalışıp,çabalarsın.
Evlenip de yuva kurunca,çocuk sahibi olursun,
İmkansızlıktan çocuklarını okutamayınca,
Onları evlendirip mürüvvetini görmek istersin.
x x
Yazın yetiştirdiğin sebze ve meyveleri.
Çarşamba pazarına satmaya gidersin.
Buğdayı ,arpayı, nohut’u, mısırı, mercimeği.
Biçip de ambara koyunca rahat edersin..
x x
Sonbaharda bağları bozup üzümleri toplayınca
Kazanlarda kaynatıp pekmez yapınca
Pancarları söküp de kantara teslim edince
Devletten alacağın paraları beklersin.
x x
Kış gelince işler azalırda rahat edeyim dersin.
Bu seferde hastalık bulur seni ızdırap çekersin.
Sanki dünyaya çile çekmek için gelmişsin.
Benim kaderim böyle imiş deyip şükredersin…
Yazan:M.Akbayır
ARIYORUM
Nasıl anlatayım sizlere kalbimdeki duyguları.
Kır çiçeklerini,papatyaları,yoncaları
Mor menekşeleri,sarı çiçekleri,gülleri
Bıldırcınları,kargaları ,ibibik kuşlarını,serçeleri
Koyunları,kuzuları,inekleri,kedileri,köpekleri.
Cırcır böceklerini,çekirgeleri,karıncaları,kelebekleri
Kurbağaları,tosbağaları,yılanları,kertenkeleleri,
Dereleri, tepeleri,pınarları ,gölleri
Taşları yastık yapıp da yattığımız yerleri
Koşarak ,gidip geldiğimiz o tozlu yolları
Baharda yemyeşil olmuş kırları
Çocukken oynadığımız oyunları
Arıyorum şimdi yaşadığım o eski yılları…
Yazan : M.Akbayır
BAHARA DOGRU
Şubat ayı 28 olunca
Eser ılık yeller bahara dogru
Isırnır yeryüzü oynar karınca
Akar coşkun seller bahara dogru
Her bir kula neşe gelir keyf gelir
Şifa gelir sefa gelir zevk gelir
Daga taşa çeşit çeşit renk gelir
Sevinir gönüller bahara doğru
Çayır çimen her tarafa uzanır
Açılır yapraklar dallar bezenir
Herkes çalışmaya çoşar özenir
Ötüşür bülbüller bahara dogru
Çenneti andırır yeşil vadiler
Koku dolaştırır esen badiler
Çagrışır kumrular öter bülbüller
Söylenir nameler bahara dogru
Yeşil donlarını giyinir dağlar
Budanmaya başlar tevekli bağlar
Dereler kabarır ırmaklar caglar
Neler olur neler bahara dogru
Hasılı umumet olur yepyeni
Velakin bırakmaz hain dert beni
Ey MEVLÜT ÇELİK yar özler seni
Yol gözler ANNE ler BAHARA DOGRU
www.kocaslilar26.tr.gg
NOT:Koçaş Köyü Halk Şairlerinden Mevlüt Çelik in 1960 basımlı şiir kitapçığından alınmıştır.
Gönderen:Mehmet ÇAKIR
ALLAHA NİYAZ
SANA YALVARIYORUM EY BARİ HÜDA
ŞU DERTLİ GÖNLÜME DERMAN NASİP ET
BİLİRSİNKİ HERBİR ŞEYDEN İPTİDA
BAŞ SAĞLIĞI KAŞI KEMAN NASİP ET
GAYET GÜZEL OLSÜN ÇİRKİN İSTEMEM
ÖYLE HUYSUZLARI EVDE BESLEMEM
ONLARI YARDİYE VARIP SESLEMEM
BANA BİR GÜL YÜZLÜ CANAN NASİP ET
YANAĞI AL OLSÜN SÖZLERİ ŞEKER
İŞTE BÖYLE GÜZEL KAHRİMİ ÇEKER
ÇOK FAZLA OLMASIN BİR TANE YETER
DİŞİ SEDEF BEYAZ GERDAN YETER
BUNLARI ÇOK SEVER BU DELİ GÖNLÜM
GÜL İÇİN ŞAKIYAN ŞEYDA BÜLBÜLÜM
NE KADAR YAŞASAM ENCAMI ÖLÜM
BARİ SON NEFESTE KURAN NASİP ET
BU İŞ BİR GÜN GELECEK BAŞIMA
AZRAİL GECECEK ELBET KARŞIMA
BAYKUŞLAR KONUNCA MEZAR TAŞIMA
AMAN TANRIM BANA İMAN NASİP ET
SEN KENDİN YAPARSIN KENDİ İŞİNİ
NE OLUR GÖSTERME O ATEŞİNİ
BIRAKTIRMA MUHAMMEDİN PEŞİNİ
NURU KEVSER HURİ KILMAN NASİP ET
DÜNYADA GÜLMEDİM ORADA GÜLDÜR
CANIMI ACITMA KOLAYCA ÖLDÜR
NAMAZIMI HACI BAYRAMDA KILDIR
CENNETİNDE HOŞ BİR MEKAN NASİP ET
BU AŞIK MEVLÜDİN SENDE ÜMİDİ
DAYANMAZ NARINA NAZİK VÜCUDU
TANRIM SENSİN KAİNATIN MABUDU
BANADA DAVETİ RAHMAN NASİP ET
Aşık mevlüdün 1960 lı şiir kitapcığından alınmıştır. Gönderen M. ÇAKIR.
BULAMADIM
Çaresi imkansız kaldım bir dertte
Bana bir yardımcı kul bulamadım
Diyarı gurbette bu bet cihette
Örtünüp yatmaya çul bulamadım
Bindiğim küheylan aşkın düldülü
Timarına sadık kul bulamadım
Oldum bir hayalin şakrak bülbülü
Dalına konmaya gül bulamadım
Yanma deli gönül bu nara yanma
Bu kör talih böyle kalacak sanma
Günlerce çalıştım ter döktüm amma
El attım cebime pul bulamadım
Atma aşık mevlüt bu sözü atma
Sinem çok yareli deşip kanatma
Bana efsanevi sözü anlatma
Yandım ama yerde kül bulamadım.
HALK ŞAİRİMİZ MEVLÜT ÇELİKTEN Alınmıştır. M.Çakır
