KOÇAŞ'TA YUNAN MEZALİMİ

KOÇAŞ KÖYÜ'N DE YUNAN MEZALİMİ        (80 HANE)

 
Koçaş Köyü Anadolu’nun en mamur köylerinden biri idi.Bu köyün 80 hanesi de düşman tarafından götürülrmeyen bir çok ev eşyası,haat mazlum kadınların ve çocukların bazoları ile beraber tamamen yakılmıştır. Tarlalardaki ekinler ve mahsüller de tamamen yakılmıştır.Yunanlılar muhtelif yerlerde yaptıkları gibi burada da yanlarında taşıdıkları şişelerdeki mayi vasıtasıyla evleri tutuşturmuşlardır. 14 Eylül 1921 akşamı guruba doğru bu köye 4.000 kişilik Yunan Fırkası girmiş ve ani bir süratlebütün köye dağılarak, diğer köylerde yaptıkları mezalimi burada da seri bir surette tekrar etmişlerdir. (Merhum Halil Efendi'nin Hanımı Ümmühan Yücel'in anlatımı ile:Yunan askerleri Karşıyaka tarafındaki dağdan akşam gün batımı sıralarında bölük bölük iniverdiler.)Yağma, katliam ve yangın başlamış, götüremeyecekleri bütün eşyayı evlerin içinde yakarken, tarlalar da ve harmanlarda yığılı mahsülü hemen ateşe vermişler, sürüp götüremediği hayvanatı da kurşunla vurmuşlardır.Diğer taraftan köyün çiftçi alatını bir araya toplayarak yakmışlardır.Köy yanarken mezalim devam etmiş ve kadınlarla bilhassa genç kızlar pek korkunç akıbete duçar olmuşlardır.Bu kadınları kurtarmaya çalışanlardan bir kısmının şahadeti ancak köyü gördükten,köylüleri dinledikten ve cenazeler tetkik edildikten sonra şaşılacak kadar canavarca ve haince olduğu görülmüştür.Kadınları kurtarmak teşebbüsünde bulunan Topal Mehmet ve Ahmet Ağa’yı şiddetle dövmüşler ve Ahmet Ağa’nın kolunu kırmışlardır.Civcigöz oğlu İbrahim’in karısıFatma’nın kendini kahramanca müdafaası Yunanlıları sinirlendirdiğinden evvela kucağında bulunan bir yaşındaki çocuğunu sonra da kendisini ateşe atmışlardır.
            Çocuk tamamen yanmış, kadını dizlerine kadar elleri dirseklerine kadar yndıktan sonra köylüler tarafından kurtarılmıştır.kolsuz ve bacaksız ümitsiz bir halde yatıyordu.Osman Çavuş, karısı Elif’i müdafaya kalkıştığı için koyun boğazlanır gibi kafası kesilerek şehit edilmiştir.Bu arada Osman Çavuş'a yardım etmek isteyen Salim oğlu Süleyman ve Molla oğlu Veysi aynı şekilde kesilerek şehit edilmiştirler.Şimdi bu 3 ceset de olayın vukuğu bulduğu yerde Osman Çavuşun bahçesinde medfuldurlar.
            Şatır oğlu Halilin kızı 18 yaşında Zeynep ile Küdül oğlu Hüseyinin kızı 10 yaşında İsmahan ve 8 yaşında emine Yunan taarruzundan korkarak Küdül oğlu Hüseyinin samanlığına saklanmışlar. Fakat samanlık yunanlılar tarafından yakıldığından bu 3 zavallı çocuğun cesetleri de enkaz altında bulunmuştur. Bu 2 küçük kızın babası Küdül oğlu Hüseyinin hayatı hakkında malümat yoktur. Cesedi bulunmadığı için ne suretle öldüğü bilinmiyor.
            Yakup oğlu Ali Ağa da Yunan neferlerine para vermediği için süngülenerek şehit edilmiştir.Şatır oğlu İbrahim de evini kurtarmaya çalıştığı için kolundan vurulmuştur. Hacı Mehmet oğlu Ahmet ağa ile oğlu Halil (Halil Efendi) para için işkenceye mağruz kaldıktan sonra başlarından ağrıca yaralanmıştır.Yanan caminin şerifesini de dinamitle berhava etmişlerdir.Bu köyden kimi klavuz kimi arabacı olarak cebren götürülenlerden Şatır oğlu Ali, Emin oğlu Mehmet, Civcigöz oğlu Mehmet, Cırık oğlu Hacı Hasan, Ağlamaz oğlu Yusuf, Mustafa oğlu Şatıroğlu Yusuf, oğlu İsmail, Balcıoğlu Hasan Hüseyin nin hayatlarından bir haber yoktur.
            Düşmanı kovalıyan 61.fırka kumandanı Salih bey köyde gördüğü feci manzara karşısında donakalmış, yanan bir evden aldığı bir kadının kolunu türk süvarilerine göstererek “düşman her köyde bu alçaklığı yapmaktadır.bizde buna göre düşmana saldırarak intikam alacağız” demiştir. Bunun üzerine süvariler “bu intikamı alacağaız” diye yemin ederek düşmanı takibe koyulmuşlar ve bir çok köyü yanmaktan kurtarmışlardır.

KOÇAŞ KÖYÜNÜN ZAİYATİ: 

  • 1780 ADET KOYUN VE KEÇİ
  • 60 SIĞIR
  • 110 ÖKÜZ VE MANDA
  • 40 EŞEK
  • 2000 OKKA EKMEK
  • 100 OKKA PEYNİR
  • 200 OKKA YAĞ
  • 800 OKKA BULGUR
  • 1700 OKA ARPA
  •  2000 OKKA ÜZÜM
  • 3000 OKKA FASULYE
  • 25000 OKKA BUĞDAY
  • 1000 OKKA MISIR
  • 3000 OKKA PATATES
  • CAMİNİN 110 PARÇA HALISI VE EV EŞYALARI
  • ÖKÜZLERİ İLE BERABER 23 ARABA

Derleyen:Üzeyir ŞAHİN
Kaynak :Sivrihisar ve Köylerin de Yunan Mezalimi (Ahmet ATMACA)

YUNANLILAR GERİ ÇEKİLİRKEN ORTA ANADOLU'DA YUNAN MEZALİMİ


Yunanlılar, Sakarya Savaşı'nda yenilip geri çekilirlerken, o zamana kadar yaptıklarından çok daha fazla katliam, ırza tecavüz, gasp ve yağma yapmışlardır. Bu saldırılar en yüksek komutanın emri ile yapılmış, özel ekipler yanlarında getirdikleri yanıcı maddelerle evleri ateşe vermişlerdir. Okul, cami gibi taş binalar dinamitle havaya uçurulmuştur.

ABD Yakındoğu Yardım Komitesi Türkiye üyeleri olan Mis Allain ve Mis Blines der Near, Yunanlıların geri çekilmesinden sonra facia bölgeleri Demirci, Mülk, Oğlakçı, Babadat, Koçaş, Hamam Karahisar, Karaağaç, Gecik köylerine giderek yapılan zulümleri, yakılıp yıkılan evleri, ırzlarına geçilen kadınları, yaralananları, öldürülenleri yerinde görerek durumu ülkelerine bildirmişlerdir.

Yapılan incelemelerden ve dinlenen köylülerden öğrenildiğine göre Yunanlılar üst makamlardan aldıkları emirlerle köyleri yakmışlardır. Yunan müfrezelerinin üzerlerinde evlerin yakılması için önceden hazırlanmış şişeler ve kaplar içinde yanıcı maddeler bulundurmaları, taş binaları dinamitle havaya uçurmaları bunu göstermektedir.

Yunanlılar er A. Acryoti ile Golizakis Emanuel, 15 Eylül 1921'de Polatlı'da alınan ifadelerinde "Komutanları Prens Andrea'nin geçtikleri köyleri yakmalarını emrettiğini" söylemişlerdir(31).

Yunanlı er Yuvan Lefter Dages, 4 Ocak 1922'de Akşehir'de alınan ifadesinde, "Sakarya'dan geri çekildiğimiz zaman tüm köylerin yakılması için Başkomutanlıktan emir verilmiştir. Bu emir üzerine 3'ncü ve 10'ncu Tümenlerden köylerin yakılması için müfrezeler ayrılmıştır(32)" demiştir.

Sivrihisar'ın Yarma Köyü bu şekilde yakılmıştır. Askerlerin zulmünü durdurması için köylülerin başvurduğu Yunan subayı; "Biz Kralımızdan aldığımız emri yapıyoruz. Canımızı kurtarırsanız yanınıza kar kalır(33)" demiştir.

Sivrihisar'ın "Halil Bağı" ve "Karkın" köyleri, Kral Konstantin'in kardeşi Prens Andrea'nın emriyle yakılmıştır.

Prens Andrea, 60 hanelik Karkın Köyü'ne birlikleri ile 14 Eylül 1921'de gelerek 3 gün kalmıştır. Prens askerlerin yaptığı yağmaya, soygun ve ırza tecavüz olaylarına ses çıkarmamıştır. Prens köyden ayrılırken Yunan askerleri köye dağılarak yanmayan evleri, ahırları ve samanlıkları ateşe vermiş, camiyi dinamitle yıkmışlardır(34).



Batı Cephesi Komutanlığı, Yunan mezalimini şöyle anlatmaktadır:

"Yunanlıların İzmir'e girdiklerinden beri yaptıkları zulümler, tarihte şimdiye kadar yazılanların hepsini geçmiştir.

Yunan askerleri 8 yaşındaki kızlara, 70 yaşındaki kadınlara tecavüz ettiler. Hiçbir askeri lüzum olmadığı halde birçok köyleri yaktılar.

Kundaktaki bebekten en yaşlısına kadar bir köyün halkı evlere kapatılarak diri diri yakıldılar... İslam'ın kutsal kitabı Kur'an yırtılarak Türk köylülerinin gözlerinin önünde en çirkin şekilde kullanıldı.

Bu zulümler, Yunan askerlerine katılan yerli Rumlarla birlikte yapıldı. Yunan komutanları bu işkence ve zulümlerin yapılması için emir verdiler.

Yunanlılar tarafından "İntikam Tümeni" adı verilen 2'nci Yunan Tümeni yangın ve tahrip güçleriyle donatılmıştı.

Yunan işgali altında bulunan ve henüz kurtaramadığımız köylerde neler yapıldığını bilmiyoruz(35)."



Yunanlıların Orta Anadolu'da yaptıkları mezalimin bazıları şöyledir:


Yakılan Kasaba ve Köyler:

a. Mihalıççık, Emirdağ, Haymana, Eskişehir merkez ve Sivrihisar ilçelerinde 1 kasaba ve 90 köy tamamen, 2 kasaba ve 77 köy kısmen yakılmıştır.

b. Mihalıççık İlçesi en çok zulme uğrayanlardandır. Burada toplam 1.596 ev yakılmıştır. Zengin bir kasaba olan Mihalıççık'ta 298 ev, 3 cami, 4 okul, 1 hamam, PTT binası, Hükümet konağı, 100 dükkan, 11 han, 5 kahve yakılarak taş taş üstünde bırakılmamıştır.

c. Haymana'nın 120 haneli Şeyh Ahmetli (Karyeoğlu) Köyü içindeki insanlarla birlikte yakılmıştır. Yunanlılar halkı binalara doldurup, kapı ve pencereleri kapadıktan sonra içindekileri diri diri yakmışlardır. Harabe haline gelen bu köyde simsiyah cesetler, pencere parmaklıklarına yapışmış yanık eller, bilezikli kadın kolları görülmüştür(36).

Öldürme Olayları:

Yunanlılar, hemen her köyden birçok insanı öldürmüşlerdir. Özellikle evlerin yağması sırasında parasını vermemekte direnenleri veya para sakladığını sandıkları kişileri süngüleyerek, ateşe atarak öldürmüşlerdir. Örneğin, Mercan Köyü'nden Kaymakçıoğlu Ali'yi parası için döven beş Yunan askeri, istedikleri parayı alamayınca onu ateşe atarak yakmışlardır.

Yunanlılar, tecavüzden ırzlarını korumak isteyen kadınları veya bunları kurtarmak isteyenleri öldürmüşlerdir. Örneğin, Yunan erlerinin tecavüzlerine karşı direnen Koçaş Köyü'nden İbrahim eşi Fatma'yı kucağındaki yavrusu ile birlikte ateşe atmışlardır. Sivrihisar'ın Gecik Köyü'nden Molla İbrahim kızı Cennet, Yunan askerlerine karşı namusunu korumakta direndiği için kurşunlanarak öldürülmüştür.

150 haneli Beylikahır Köyü'nden sürgün edilenlerden 650 kişinin ne olduğu belli değildir.

Yunanlılar tarafından tamamen boşaltılan Mihalıççık İlçesi'nin Balıklı, Adahisar ve Akköprü köylülerinin akıbetleri hakkında hiçbir bilgi elde edilememiştir.

Haymana, Sivrihisar ve Eskişehir merkez ilçelerinden kimlikleri belirlenen 83 erkek, 13 kadın öldürülmüştür. Aynı yerlerden kılavuz çoban veya arabacı olarak götürülen 155 erkek ve 8 kadından haber alınamamıştır. Bunların öldürüldüğü sanılmaktadır(37).

Irza Geçme Olayları:

Yunanlılar köyleri yakar, köylüleri soyarken kadınlara da en iğrenç şekilde saldırmışlardır. 8 yaşındaki kız çocukları, 60 yaşındaki ak saçlı nineler bile Yunan tecavüzünden kurtulamamıştır.

Yunanlılar bir taraftan evleri yakarken bir taraftan da köylerin kadınlarını ve genç kızlarını toplayarak kocalarının, ana ve babalarının gözü önünde tecavüz etmişlerdir. Bazı köylerden genç kadın ve kızlara beşer, onar kişilik kafileler halinde tecavüz etmişlerdir. Camilere veya medreselere sığının kadınlar da bu saldırılardan kurtulamamışlardır. Bazı köyler, kadınlarını köyden uzak yaylalara götürüp saklayarak bu saldırılardan kurtulmuşlardır. Geri çekilme sırasında Türk askerinin takibinden kurtulmak için acele ettiklerinden kadınlara tecavüz imkanı bulamamışlardır(38).

Gasplar:

Yapılan incelemelerde her köyün zararı ve gasp edilen şeyler listeler halinde belirtilmiştir.

Haymana, Mihalıççık, Sivrihisar ve Eskişehir merkez ilçelerinde Yunanlılar, 211 569 davar, 37 242 sığın, 4 261 at ve 3 975 eşek gasp etmişlerdir.

Aynı ilçelerden 56.267.685 okka un, ekmek veya buğday; 9.033.159 okka arpa; 295.800 okka mısır ve 75.631 okka tereyağı, 121.084 okka peynir almışlardır(39).

Yunanlılar, sadece Ege ve Orta Anadolu'da değil, İzmit, Adapazarı, Sapanca, Marmara Denizi güney bölgesi ve Karadeniz kıyılarında da benzer zulümler yapmışlardır.


KAYNAK:
Em. Korg. Hüseyin Işık, Türk-Yunan İlişkileri, Genelkurmay ATASE Başkanlığı Yayını, Ankara 1986, s. 377-394

DİPNOTLAR
1) "Les Atrocites Greques En Asie-Mineure"; Hüsnü Tabiat Matbaası, 1922, Kısım 1, s. 10-11.
2) "Orta Anadolu'da Yunan Mezalimi", Garp Cephesi 2'nci Şube Yayınlarından, Orhaniye Matbaası, Kısım 3, s. 95.
3) A.g.e., 2. Kısım, s. 10-18.
4) A.g.e., 3. Kısım, s. 23-29.
5) "Atrocites Greques En Asie-Mineure", s. 3-5.
6) Orta Anadolu'da Yunan Mezalimi; 1. Kitap, s. 43-44.
7) A.g.e., 1., 2. ve 3. Ciltlerden özet.
8) A.g.e., 1., 2. ve 3. Ciltlerden özet.
9) A.g.e., 1., 2. ve 3. Ciltlerden özet


UNUTMAYALIM Kİ, GEÇMİŞİNİ BİLMEYENLER GELECEĞİNE YÖN VEREMEZLER.

ÜYE GİRİŞİ

 


SİTEMİZİ NASIL BULDUNUZ?
ÇOK GÜZEL
NORMAL
İYİ DEĞİL
GÜZEL

(Sonucu göster)


Facebookta Beğen Koçaş Köyü
 
KOÇAŞ KÖYÜ YOUTUBE KANALI
 
KÖYÜMÜZLE İLGİLİ TÜM GÜNCEL VİDEOLARA ÜZEYİR ŞAHİN-KOÇAŞ KÖYÜ YOUTUBE KANALINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ.YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLARAK YÜKLENEN VİDEOLARDAN ANINDA HABERDAR OLABİLİRSİNİZ.
ESKİŞEHİR SİVRİHİSAR KOÇAŞ KÖYÜ
 
KOÇAŞ KÖYÜ İNTERNET SİTESİ
DUYURU PANOSU
 

www.kocaslilar26.tr.gg

SİVRİHİSAR KOÇAŞ KÖYÜ İLE İLGİLİ EN YENİ VE EN GÜNCEL VİDEOLARA YOUTUBE KANALIMIZDAN ULAŞABİLİRSİNİZ. ÜZEYİR ŞAHİN
www.kocaslilar26.tr.gg

************************
 
Bugün 26 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol